THOMAS PAINE - Akıl çağı


Tahtaya kaldırdığımız bu eserin müellifi, Amerikan bağımsızlık mücadelesinde rol oynamış, Fransız ihtilalini görmüş biri. En meşhur kitabının “Sağ Duyu” olduğu söyleniyor, tabi bizim konuğumuz başka.

İş bu kitabı kaleme alan yazarımız, hiçbir dine mensub olmadığını ön söz olarak ekleyip girer. İflah olmaz bir deisttir kendisi. Yaşadığı devrin malumatına dayanarak (Mısır ve Mezopotamya kültürlerinden habersizdir) Antik Yunan kültürünü meth edişi bana biraz tuhaf geldi. Adamların terakkisini, yabancı dil öğrenmeye hiç vakit harcamamalarına bağlamış. Belki diğer milletlerle münasebetin mahdut olduğu düşünülürse;

-Aman ne gerek var canım Pers, Akat, Latin gibi milletlerin lisanını öğrenmeye. Zaten gönderdiğimiz elçi bile altı ayda gidiyor. Adam ne diyeceğini unutur o vakitte. Belki ömrümüzde, onlarla iki kelam etme fırsatını dahi zor bulacağız, çok lüzumsuz.

Bu bakış açısıyla yaklaşılırsa, yazarın çıkarımı doğru olabilir. Bu arada tahtaya kaldırdığımız kitapları, yazıldıkları devri esas alarak incelediğimizi belirtelim yani. Yoksa yazarın Satürn’den ötesini bilmeyişini de tenkit etmemiz lazım gelirdi, böyle bir saçmalığa girmiyoruz. Gizem, mucize ve peygamberlik kavramlarını eleştiren müellif, kendi örnekleriyle hepsini bir bir şerh edip sıradanlaştırır. Hemen akabinde Kitab-ı Mukaddes’e girişir ve her kısmı, yine kitabın kendi metinlerini örnek göstererek kıssaların, fikirlerin tutarsızlığını kanıtlar. Ayrıca gayri ahlaki hikayelerden ve canice olayların iyi gösterilişinden de fevkalade rahatsızdır. Eski ahidin eleştirisi bitince, yeni ahit için geriliğini alır.

  • Baltayla yere serilmiş ağaçlar gibi şimdi o kutsi metinler. Papazlar ayağı kaldırmaya çabalasalar da artık yeşermeyecektir.

Raconu kesiyor Thomas. Ama ben Deistlerin ahiret inancı olduğunu bilmezdim. Kozadan kelebek olarak çıkan tırtıl misali vererek, yeniden dirilişe inandığını söylüyor. Tabi yeni ahidin geri kalanını ot gibi biçmeye devam ediyor.

  • Tokat yeyince öteki yanağımı dönecekmişim. Yok canım! Adam bana aşağılık köpek muamelesi çeksin o halde. Suçlar, ödüllendirilemez!

Kitab-ı Mukkades’in sonuna iliştirilen Aziz Paulos’un on dört mektubu için de söyleyecekleri var. Ki bence haklı da. Aziz Paulos’un; “Kuzu eti, kuş eti ve balık eti, hepsi farklıdır.” Gibisinden bir sürü neticesiz örnekleri varmış. Bunları da bir güzel yere serer.

  • Eee ne olmuş yani Paulos Efendi. Birbirlerinden farklıdır diyorsun, bazı gök cisimleri bazılarından küçüktür büyüktür diyorsun da, e ne olmuş? Örneği verip gerisini söylememek de nedir? Kafamıza göre bir şeyler biz mi uyduralım yani?

Kitabın başında inanmadığı dinleri sayarken İslamı da zikretmişti yazar. Ancak Kuran’ı ve İslam’ı, tenkit ettiği Hıristiyanlıktan öğrenmeseydi, hakkıyla inceleme fırsatı bulsaydı, aklındaki birçok soruyu cevaplandırabilirdi kanımca. Ya da kuruntu yapıyorum. Bugün de gayet eser miktarda deistimiz var. Neyse ne canım. Bu kitap da böyleydi işte.

Notu: 5,9 çekilebilirsinn.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şeyh Sâdi Şirâzî - bostan ve gülistan

richard feynman - Fizik Yasaları Üzerine

İbni Sina - Şifalı Bitkiler ve Emraz