ferenc molnar - Pal sokağı çocukları


Tahtaya kaldırdığımız bu eser, tam anlamıyla yeni okumaya başlayanlar için bir klişedir. Bunun gibi birkaç tane daha var tabi, çocuk kalbi, pembe incili kaftan vs… eğer bu kitabı okumaya niyetlendiysen, yanına bir paket kağıt mendil al, bir de tenhalara çekil. Salya sümük ağlarken seni kimse görmesin. Romanın sonunda, minnak kahraman er nemeçek ölüyor ve istisnasız her okuyucu, mutlaka sümüklü burnunu çeker. Şimdi sana sonunu söyledim diye hevesin de kaçmıştır, o zaman ana fikre geçeyim artık.

İki çocuk gurubunun bir oyun alanı üzerine yaptıkları kavga ve savaşı konu edinen bu roman da, dünya hırslarının ne kadar da yalan olduğundan dem vuruyor. Pal sokağının veletleri, kırmızı gömleklileri alt edecek fakat ertesi gün, iş makineleri oyun alanına girecek. “Hayaldi gerçek oldu!” diyen bir müteahhit o alana site inşa edecektir. Ne oldu şimdi? Uğruna zatürre olup ölen Nemeçek’in hesabını kim verecek? Tabi ki kimse…babasının kesesinden gitti çocuk. İşte uğruna savaşılan “TABİ BAZI ŞEYLER HARİÇ” ne kadar da geçici ve yalan olduğunun güzel bir tespiti. Kurgusu hoş ama macun birliği gibi çok havada kalmış bir kısım da var. Sanki yazar kitabı uzun tutmak için sonradan eklemiş. Bu arada kavgaya girilebilecek kalınlıkta kitaplardan da değil, can yakmaz.

Notu: 6,8 çekilebilirsinn.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şeyh Sâdi Şirâzî - bostan ve gülistan

richard feynman - Fizik Yasaları Üzerine

İbni Sina - Şifalı Bitkiler ve Emraz