Victoria Zak - Çayın 20.000 Sırrı


Tahtaya kaldırdığımız bu eser, bildiğin şifalı otlar şeceresi. Bizdeki İbrahim Saraçoğlu’nun ecnebi versiyonu gibi düşün. Kıl kuyruk otuna keçi boynuzu karıştır, öküz gözü, kuzu kulağı, çam dibi ve biraz da zerdeçal türündeki tariflerin yer aldığı bir kitap. Az önce salladıklarımı ciddiye alıp deneme ki zaten neye iyi geldiğini de mahsus yazmadım. Eğer bilseydin var ya… neyse yine mevzuyu bulandırmadan muhtevaya geçiyoruz. Açılışı Hipokrat'la yapmış hatun, "yedikleriniz ilacınız, ilacınız yedikleriniz olsun." biraz tekerlemevari. Ama fiyakalı girizgah her zaman iyidir. Kitabın tamamını okumadım. Roman mı lan bu? Ne lazımsa o sayfayı açıp okursun işte. Kitabın ana fikrini de yazayım istersen. Kalın giyin, üşütme, kendine iyi bak. Aslında tariflerin neticesine bakarsak böyle bir fikir de çıkabilir. Benim ihtiyacım vardı, şu sıralar aklım gelip gidiyor diye biberiye çayı içtim. İşe yaradı mı anlamadım. Belki de biberiyeyi yemem lazım, beni anca yola getirir. Hasılı gardaşlar, batıda da gayet meşhur olan bu tür otlu karışımlı çayların ve neye iyi geldiğini merak ediyorsanız… etmeyin. Bilmediğin adamın tarifi kullanılır mı? Mis gibi İbrahim Saraçoğlu’muz var işte. Derdin varsa onun söylediklerini yap. Zaten bu kitabın başına da hatun eklemiş, tariflerden doğacak zararlar beni bağlamaz. Ben sadece tavsiye ederim arkadaş, diye. Resmen kadın kendini temize çekmiş peşinen. Neyse benim karnımda hareketlenmeler var. Acaba biberiye mi yaptı. Ulan beynime gitmesi lazımdı bunun yanlış gidiyor meret.

Notu: 5,4 çekilebilirsinn. Kaç kaç!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şeyh Sâdi Şirâzî - bostan ve gülistan

richard feynman - Fizik Yasaları Üzerine

İbni Sina - Şifalı Bitkiler ve Emraz