L. Vlasov D. Trifonov - 107 Kimya öyküsü
Tahtaya kaldırdığımız bu eser, popüler bilim kitaplarından
biri. Arkadaş ortamlarında genel kültür kasacak çok malumat var. Mesela
alüminyum eskiden altın kadar kıymetliymiş. Doğada saf bulunmaması, ayrıştırma
tekniğinin bilinmemesi, onu paha biçilemez yapmış. Diyelim ki Napolyon efendi
seni onur konuğu olarak yemeğe çağırdı. Beraberinde de ufak tefek esnaf takımı
gelmiş, Versailles’da yemek davetindesin. Senin önüne alüminyum çatal bıçak
takımı koymuşlar,esnaf Jean Pier’in elinde altın kaşık var.
Sıçmışım böyle protokolün taa
içine. Alüminyumdan onur mu olur ulan! Utanmadan bir de en incesini vermişler.
Bildiğin folyo ulan bu! Bıçağı şatobiryana vuruyorum, bıçağın ucu bana dönüyor!
Napolyon’a atar yapmak yersiz. Zira o sıra
alüminyum çok baha. İşte sonra teknik gelişiyor, ucuza ayrıştırma yöntemleri
bulunuyor ve bugünkü kıymetini alıyor. Kitabın dili de hiç akademik değil.
Direk alıntı yapıyorum, kendin karar ver. Hidrojen ile diğer elementler
arasında geçiyor.
İ”ki çocuğun karşılaşmasını gözünüzde
canlandırın :
"Kaç yaşındasın?"
"Çok fazla"
"Bende."
"Benim bisikletim var!"
"Benim de!"
"Senin baban ne iş yapıyor?"
"Kamyon şoförü!"
"Hey! Benimki de!”
"Haydi arkadaş olalım mı?"
"Haydi!"
Flor, hidrojene sorar:
"Ametal misin?"
"Evet!"
"Gaz mısın?"
"Evet, öyle."
"Biz de," der flor, kloru da
katarak. Hidrojen, "Benim molekülüm iki atomdan oluşur!" diye söze
karışır.
"Bak sen, daha neler!" der flor
şaşkınlık içinde. "Tıpkı bizim gibi!"
"Dışardan elektron aldığında eksi
değerlik gösterir misin? Biz bu işi yapmaktan çok hoşlanırız!"
"Tabii ben de. Bana hiç benzemeyen
alkali metalleri ile hidrid-ler olarak bilinen hidrojen bileşiklerini
oluştururum. Ve bu bileşiklerde değerliğim eksi birdir."
"Pekala, o halde bizimle kalabilirsin.
Haydi arkadaş olalım!"
Ve böylece hidrojen yedinci gruptaki yerini
alır. Ancak bu uzun sürmez. Hidrojenin yeni ilişkisini öğrenen biraz daha iyi
bir halojen düş kırıklığı içinde şöyle söyler:
"Bak kardeşim, senin dış kabuğunda
fazla elektronun yokmuş gibi görünüyor, öyle değil mi? Gerçeği söylemek
gerekirse yalnızca bir tane... Sen birinci grupta toplananlara benziyorsun.
Alkali metallerin yanına dönsen daha iyi olmaz mı?"
Hidrojenin içine düştüğü durumun güçlüğünü
düşünün: Pek çok oda var olduğu halde tüm haklarını kullanarak hiç birinde
kalıcı olamıyor.
Ama niçin? Hidrojenin bu şaşırtıcı iki
yüzlülüğünün nedeni nedir?”
Bu sorunun cevabını merak edersen kitabı
okursun. Bu arada suyun da 18 farklı çeşidi varmış. Hani duyarsın ya, “Bizim
memleketin suyu başkaydı.” Doğruymuş hacı. Tüm sular aynı değilmiş.
Tadına bakarak barut analizi, sesine kulak
vererek saflığı ölçülen kükürt gibi mevzular da yer alıyor, ilginç bir derleme
olmuş.
Notu: 6,0 çekilebilirsinn.
Yorumlar
Yorum Gönder