İskender Pala - İki dirhem bir çekirdek
Tahtaya kaldırdığımız bu eser, mantık temeline
oturtamadığımız bazı deyimlerin hikayesini anlatır. Ki deyimin de havası odur,
sözcük öbeği olarak abuk gelir fakat duruma cuk oturur. Kitaptaki benim favori
deyimlerimi hemen paylaşayım.
- Çıkar ağzındaki baklayı.Küfürbazımız derviş olmak için tekkeye gelir, ağzı düzelsin diye ağzında bakla taşıtırlar ki kalaya başlayacağı sırada ağzındaki baklalar küfür etmemesi gerektiğini hatırlatacak, o da etmeyecek. Peki tutar mı bu? Tutmaz tabi, çünki bazı insanların yedi sülalesinin kulağını çınlatmak gerekiyor. İşte söz de böyle çıkmış. Hak eden birine hakkını vermek için, derviş efendi çıkar ağzındaki baklayı demişler. O da baklayı almış…..
- Afyonu patlamak:Dini bütün keşlerimiz, ramazanda oruç bozmadan kafalarını parlatmak isterler. Kağıda sarılı bir parça afyon yutarlar sahurda ve işlem tamam. Miğde içinde sabahın ilk saatlerine kadar sağlam kalan afyon paketi, bir süre sonra miğdede açılır ve orucu bozmadan kafa olur bi milyon. İşi daha profesyonel yapanlar, öğle ve ikindi vakitlerinde açılması için birkaç katlı afyon paketleri hazırlıyor. Sabah kalkınca, eğer hesap hatasıyla kağıt henüz çözülmediyse “Ulan daha afyonum patlamamış, zır zır ötme başımda!” gibisinden bir karşılık duyulur, bu da oldu sana deyim işte. Demek insanın kursağı biraz daha geniş olsa, paket dürüm ile kapalı ayran da yutmaya çalışılacak. Ki ihtiyaç da oluyor hani.Notu: 6,3 çekilebilirsinn.
Yorumlar
Yorum Gönder