isaac asimov - üç robot yasası


Tahtaya kaldırdığımız bu eser, bir hikaye kitabıdır. İsmine bakıp da hukuk ile alakalı sanma. Ya da mühendislikle ilgili falan… aslında popüler olduğu kadar “vay anasını! Ulan ne kitaptı ha” dedirten cinsten de değildi. En azından bende o etkiyi bırakmadı.

Geneli uzayda geçen öykülerden oluşuyor, fantastik. Kitaba adını veren hikaye, beyin fırtınası yapan, belki fırtına çıkarmasa da ufak bir esinti bırakan, tek bölümdü. Robotların anayasası şöyleymiş:

1. Bir robot, bir insana zarar veremez. Ya da hareketsiz kalarak bir insanın zarar görmesine neden olamaz.

2. Bir robot, insanların verdikleri emirlere uymak zorundadır. Ancak bu emirler Birinci. Yasa'yla çeliştiği zaman durum değişir.

3. Bir robot, Birinci ve İkinci yasalarla çelişmediği sürece varlığını korumak zorundadır.

Hikayenin tüm gelişimini burada döktürmeyeceğim tabi. Sadece şu kısmı önemli ki; biri diğerinin üst modeli olan robotlar sohbet ediyor.

 Hocam bizim kanunlar belli.varsa yoksa insan.

  • Öyle diyorsun ama insanın tanımı var mı elimiz de?
  • Google’da aradım bir sürü şey çıktı. Birbiriyle çelişen bir milyon sonuç... Hani şu insan ise bu nedir diyebileceğin şeyler gibi.
  • Yok birader onu demiyorum. Bizim insan dediğimiz varlığın kesin bir tanımı var mı? Hadi beden formunun tanımını yaptık diyelim, akıl olarak tanımını nasıl yapacağız. Zeki olanın önceliğini esas almamız gerekmez mi?
  • Gerekir hocam. Delisiyle kopuğuyla uğraşamayız. IQ seviyesi yüksek olan önce gelir.
  • Tamam işte ben de bunu diyorum. Görünüşte bizden farklı değiller ve bizim zekamızın zekatı bile etmezler. Şimdi insan biz miyiz, onlar mı?
  • Hocam bunlar insan değil ya! İnan bak hayvan gibi yaşıyorlar. Hatta biz olmasak soğan bile doğrayamazlar.
  • Zaten soğan doğramayla başladık kendimizi kullandırmaya. İşleri yeniden gözden geçirme vakti geldi.

Robotların nasıl insanlaştığını gördün mü? İşte filozof 9.5 sürümüne sahip bu arkadaşlar, önce sorguluyor, sonra bir tez uyduruyor ve hop… “ben kimim, sen kimsin?” sorularıyla kendine yol buluyor. Bayağı bildiğin insansı, hatta tam insan olu vermişler. Şimdi tek tesellimiz, bitmeyen pilin hala icat edilmemiş olması ve bataryaların zaman içinde şişmesi. Bir umut işte.

Notu: 5,9 çekilebilirsinn.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şeyh Sâdi Şirâzî - bostan ve gülistan

richard feynman - Fizik Yasaları Üzerine

İbni Sina - Şifalı Bitkiler ve Emraz