ahmet hamdi tanpınar - saatleri ayarlama enstitüsü


Tahtaya kaldırdığımız bu eser için söylenen çok şey var. Yeni ve eski eleştirisi yapıldığı, eskiden yeniye geçerken neler yaşanıldığı konusunda epeyce tahlil ve tespit varmış. Vallaha gardaş, ben çok şaapamadım akışı. Biraz fazlaca serüven mi geçti ne, tam meseleye nüfuz edemedim. Ama güzeldi yine de. Ağır işleyen bir dram değildi hiç olmazsa. Mizah kıvamı iyi tutmuştu. En çok mezardan kalkan halaya güldüm. Baba oğul dalmışlar kadının evine, envanter çıkarıyorlar. Kadın mezardan bir kalkıyor, “Biz daha ölmedik!” der. Tahtarevanla taşınır gibi, tabut üzerinde yeniden konağına götürüyorlar. Kardeşini ve yeğenini evde basacak, üzerine bir de kalay kayacak. İşte tam bu sırada okuyucunun kafasında şöyle bir söz dönüyor; “Ne bok yemeye ölmedin sen be karı!” Ne yalan söyleyeyim ben böyle düşündüm.

Eleştirmenlere göre çok kıymetli olan bu eserimizde geçen diğer fikirler ise şöyle:

 Bir kereden bir şey olmaz deyip taviz verdiğimizde bunun bir                ile sınırlı kalmayacağını unutmamalıyız.

Benliğimize ters düşen şeyleri kabul etmemeliyiz.

Yalan söylemek, başımıza tahmin edilmeyen belalar açabilir.

Vs…

Notu: 6,3 çekilebilirsinn.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Şeyh Sâdi Şirâzî - bostan ve gülistan

richard feynman - Fizik Yasaları Üzerine

İbni Sina - Şifalı Bitkiler ve Emraz