Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Theodor Herzl - Yahudi Devleti

Tahtaya kaldırdığımız bu eser, İsrail Devleti’nin kuruluş amacını ve nasıl hayata geçirilebileceğini belleten bir kitaptır. Üzerine pek konuşmak istemiyorum, çünkü yapacağım alıntılar gayet net. İşte başlıyoruz. Genel intiba: “Dünya, her nasılsa bizim başarılarımızla tahrik oluyor. Dünya, yüzyıllardır bizi yoksulluktan bitap düşmüş ulusların içinde en aşağılık topluluk olarak görmeye alışkın. Kendi ahmaklıkları ve bilgisizlikleri, kalplerinin karalığı içinde, bizim özelliklerimizi azaltan ve Museviliğimizi zayıflatan başarımızı anlayamamak zaafına düşüyorlar. Bu sadece bizim soy ağacımıza sarılmamıza yardımcı oluyor ve bizi daha öncesine göre daha yabancılaştıran nefreti kapsıyor.”   Yani hep bizim yüzümüzdenmiş. Faizi icat etmekle kalmayıp, nerede paraya sıkışmış biri varsa ona el verip kolunu kapmak, ocaklara incirlik bahçesi dikmek, gayet masum. Elbette her Yahudi’nin mesleği değilse de tefecilik, bu meslekteki şöhretleri yatsınamaz. Şimdi aşamalara geçiyor ya...

Şadiye sultan - Babam Abdulhamid Saray Ve Sürgün Yılları

Tahtaya kaldırdığımız bu eser, üzerine çok hikaye dönmüş bir padişahın, Sultan Abdulhamid’in kızı tarafından kaleme alınmış. Ki zaten başlığından da belli. Kız çocuğu olması sebebiyle siyasi hadiselerin tüm detaylarına şahit olmasını bekleyemeyiz. Daha ziyade haremin içinden görülen şekli bize aktarıyor. Zaten siyasi tarih ve “Cık cık cık…O iş öyle olmaz oğlum, böyle yapacaktın.” diyen kitapların sayısı gırla… Bize biraz da bu türler lazım. Mesela her şarkiyatçının gözü kapalı salladığı harem hikayelerini siktir et. Asıl mevzuyu bu kadından dinle. Haremde kim nasıl giyinir, kadınlar arasındaki protokol nasıldır, gayet güzel aktarıyor. Tabi Munzur hikayeler de yok değil. Anlattığına göre çok güzel bir cariye varmış. Detaylı tasvire girmiyor ama sen ne kadar fantezi biliyorsan o cariyenin güzelliğine ilave et. Zira acayip bir şeymiş. Haşmetli hünkarımız Abdulhamid Han’ın da pek beğendiği biriymiş kendisi. Fakat halvet için cebir kullanmaz, cariyenin fikrini sorarmış. Cariye de; “Canı...

THOMAS PAINE - Akıl çağı

Tahtaya kaldırdığımız bu eserin müellifi, Amerikan bağımsızlık mücadelesinde rol oynamış, Fransız ihtilalini görmüş biri. En meşhur kitabının “Sağ Duyu” olduğu söyleniyor, tabi bizim konuğumuz başka. İş bu kitabı kaleme alan yazarımız, hiçbir dine mensub olmadığını ön söz olarak ekleyip girer. İflah olmaz bir deisttir kendisi. Yaşadığı devrin malumatına dayanarak (Mısır ve Mezopotamya kültürlerinden habersizdir) Antik Yunan kültürünü meth edişi bana biraz tuhaf geldi. Adamların terakkisini, yabancı dil öğrenmeye hiç vakit harcamamalarına bağlamış. Belki diğer milletlerle münasebetin mahdut olduğu düşünülürse; -Aman ne gerek var canım Pers, Akat, Latin gibi milletlerin lisanını öğrenmeye. Zaten gönderdiğimiz elçi bile altı ayda gidiyor. Adam ne diyeceğini unutur o vakitte. Belki ömrümüzde, onlarla iki kelam etme fırsatını dahi zor bulacağız, çok lüzumsuz. Bu bakış açısıyla yaklaşılırsa, yazarın çıkarımı doğru olabilir. Bu arada tahtaya kaldırdığımız kitapları, yazıldıkları ...